1 Mayıs 2024 Çarşamba

YAYALARA SAYGIM SONSUZ DA…

Araç kullanmaya başladığımdan beri yayalara saygılı bir sürücü olmuştum. Bu, saygılı bir sürücü olmaktan neden vazgeçtiğimin hikâyesidir.

Ülkemizde yayalara saygı herkesin malumu. Yaya geçitleri hiçbir zaman işlevini yerine getirmiyor. Her daim beklemek ve yol vermek zorunda olan yaya oluyor. Buna rağmen arkamdaki sürücülerin kornalarına, selektörlerine, el kol hareketlerine ve duyamadığım lakin kulaklarımda yanma olarak hissettiğim korkarım ki ailemin bazı üyelerini de kapsayan söylemlerine dahi aldırmadan ısrarla yayalara yol veriyordum. Kimse vermese de ben veririm, kimse yapmasa da ben yaparım diye Don Kişotluk yaparak üstelik. Avrupalılar yayalara saygıyı ne güzel yerleştirmişler, bizim ülkemizde neden yok diye hayıflana hayıflana üstelik. Yayalara yol vermeyen sürücülere saydıra saydıra üstelik. Türkiye’de yayalara neden yol verilmediğini ya da en azından yol vermeyenlerin haklılık payı olduğunu anladığım ve yayalara yol vermeyi bıraktığım o olaya kadar bende durum buydu. 

Trafik lambalarının olduğu dört yol ağzı bir caddede karşıya geçmek için bekliyordum. Yayalara kırmızı ışık yanarken diğer tarafta araçların durmasını fırsat bilen üç amca yola atladı. O esnada ışık yeşile dönünce araçlar hareket etti. Amcalar yolun ortasında kaldı. Amcalar tam geri çekilme manevrası yapacakken sürücülerin biri durup yol vermeye çalıştı ama diğer şeritteki sürücü amcaları sallamadı. Duran sürücüyü gören amcalar geri dönmeye çalışırken biri tekrar ileri atıldı, diğerlerini peşinden sürükledi. Yol veren sürücü hala dururken diğer şeritte ki sürücüler ardı ardına geçmeye devam etti. Amcalar geri dönüp, kendilerini kaldırıma zor attılar. Sonrasında da birbirine girdiler. İki amca dönüşlerine engel olan amcayı suçlayıp azarlamaya başlayınca, geçmeye çalışan amca arabaların arkasından şu tarihi cümleleri söyledi. 

-Hepsi geçiyor sen niye durup yol veriyorsun (!) “Gizli ve yasal olmayan cinsel ilişki öncesinde aracılık eden kimse.”

NOT: Amcanın ağzını doldura doldura, üstüne basa basa telaffuz ettiği sözcüğü (!) burada yazamadım. Lakin TDK’nın sözlüğüne yazınca tam olarak yukarıdaki açıklama çıkıyor. O olaydan sonra bir daha yayalara yol verirsem “Atgillerden, uzun kulaklı binek ve hizmet hayvanı” olayım demekten alamadım kendimi. O gün bugündür kimseye yol vermiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder